Kayıtlar

ŞİİR SÂHİLİNDEN DİPNOTLAR / Yeni Şiir Gündelikleri II

 “Bu yıl gene güz Geçer gibi bir savaşın çatı katından” (Sezai Karakoç, Güz Anıtı, 1965) Güz, pek tercih etmediğim bir kelime; hazan, daha yakın gibi gelse de bana, daha yüklü çağrışımlara sahip olsa da, sevdiğim bir kelimedir özellikle: Güzün. Rebîülevvel, Rasûlallah’ın hem dünyayı şereflendirdiği, hem de dünyayı terk ettiği ay: Hem baharın müjdesini, hem de baharın hüznünü taşıyor. Bu sene devr-i daim sonucu Rebîülevvel de Rebîülâhir de güze denk geldi. “Devri şaşırdın mı nedir ey zaman Fasl-ı bahârında bu hükm-i hazan” diyor Muallim Nâci. Öncekiler, dünyayı “hazangâh” olarak tanımlıyorlardı. Hazan görmüş yer, sonbahar geçirmiş, solmuş sararmış yer, onlar için dünyanın en uygun resmiydi. Fakat bizler artık mevsimlerini bile şaşırmış, mevsimlerinin fenalıklarına mâruz kalmış bir vaziyetteyiz. Mevsimin bize attığı çentiğin farkındayız, ama hangi mevsim attı, işte onu farkedemiyoruz.  “Farkederiz üstümüzde bir çentik hangi mevsimden acaba” (İsmet Özel, Mevsimlerin İnsana Yaptığı Fenalık

GÜNEYSU DERGİSİNDEN BESTAMİ YAZGAN’A ZİYARET

Resim
Cebelibereket Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Ali Cihangir ve Güneysu Dergisinin Genel Yayın Yönetmeni Ahmet Doğru, Osmaniye 6. Kitap Fuarı vesilesiyle Osmaniye’de bulunan Şair Yazar Bestami Yazgan’ı fuar alanında ziyaret etti. Osmaniye Cebelibereket Gazeteciler Cemiyeti yayın organı olarak yayın hayatına devam eden Güneysu dergisini, derginin bugünlere gelmesinde büyük katkısı olan Bestami Yazgan’a takdim ettiler.  Şair Bestami Yazgan, Güneysu dergisinin devam etmesinden büyük mutluluk duyduğunu ve her sayısını büyük bir heyecanla beklediğini belirtti. Güneysu dergisinin taşrada yayın hayatını 37 yıldır devam ettiren ender bir dergi olduğunu, sadece bu yönüyle bile Türk edebiyatında önemli bir yer edindiğini vurguladı. Güneysu dergisinin Cebelibereket Gazeteciler Cemiyeti adına İmtiyaz Sahibi Ali Cihangir de “Dergimiz yeni çıktı. Taze kâğıt kokusu üstünde. Cemiyet olarak bütün zorluklara rağmen Güneysu dergisini yaşatmaya devam ediyoruz. Bu çabamıza destek olan, reklam vererek dergimize

ŞİİR SÂHİLİNDEN DİPNOTLAR / Yeni Şiir Gündelikleri

Resim
(Sinop / Gerze) “Sizi dipnotların tümünü bir boş vaktinizde okumaya davet ediyorum.” Bu teklif, rahmetle andığım, zihinlerimizde ve gönlümüzde iz bırakan seçkin sosyoloji profesörlerimizden Hüsamettin Arslan’a ait bir tekliftir. Onun yazdığı, tercüme ettiği her eserde mutlaka şiire uzandığım bir taraça, şiirle buluştuğum bir selâmlık, şiirin kokusunu aldığım bir sâhil kasabasında küçük bir kameriye bulmak beni hep yüksek duygular katına ulaştırmıştır. // Sevgili dost Ahmet Doğru’yla buluştuk; yıllar sonra, yeniden, yine heyecan dolu. Güneysu hâlâ yayınına devam ediyor, Ahmet Doğru hâlâ genel yayın yönetmeni. Sekiz yıl önce Türk Dili’nde başlayan ve iki yıldır Hece’de devam eden ‘Şiir Gündelikleri’me, Güneysu’da yeni bir kanal, bir kanyon daha açmak istedim: ‘Şiir Sâhilinden Dipnotlar’ adıyla buradan da ulaşabileceği yere (neresiyse o yer, neredeyse?) ulaşsın bakalım. Bu dipnotları takip ederek, bu kanyondan geçecek birileri belki çıkar diye umuyorum.  // Şiir, bizim için hüccet, delil,

5. Bestami Yazgan Şiir Yarışması Sonuçları Açıklandı

Resim
"İncitilmiş Gül Şiirleri” şiiriyle Zonguldak Ereğli İbrahim Süheyla İzmirli Fen Lisesi, 9(10). Sınıf öğrencisi Muhammet Furkan DAVULCU 482 puanla birinci, “Şubat” şiiriyle Osmaniye Şehit Mehmet Karacatilki Anadolu İmam Hatip Lisesi, 11(12). Sınıf öğrencisi Halil ERSOY 479 puanla ikinci, “Dervişin Rüyası” şiiriyle Şanlıurfa Ceylanpınarı Mehmet Akif Ersoy Anadolu Lisesi, 12(Mezun). Sınıf öğrencisi Feride İPEK 478 puanla üçüncü, “İçimiz” şiiriyle İstanbul Zeytinburnu Samiha Ayverdi Anadolu Lisesi, 11(12). Sınıf öğrencisi Burak GÜNDÜZ 467 puanla jüri özel ödülünün sahibi oldu. 

5. Bestami Yazgan Şiir Yarışmasıyla İlgili Duyuru

Resim

BÖRKÜLEY ANA

Resim
Öptüm, sıcaklığı ilk günkü gibi. Hâlâ beni görmeye geldiğiniz ilk günkü sıcaklık dudaklarımda. Karda, kışta kıyamette bile sıcacık. Önceleri her gün gelirdim. Sonra haftaya düştü gelişim, sonra aya.  Bu düşüşler muhabbetin azaldığından değil, takatin azalmasından. Hâlâ buram buram reyhan kokuyorsun Börküley Ana.   Kocadım ben de. Buna inanmak istemesem de öyle. Ayaklarım beni götürmeye mecalsiz, dizlerim ayakta kalmaya takatsiz… Evden bu tepeye kadar gelmek ölüm oluyor. Buraya gelmesem de olmuyor Börküley Ana. Bir yanda sen diğer yanda Ali’m. Bir gün gelmesem öbür gün rüyalarıma girip beni çağırıyorsunuz. Kalkıp bir heyecan, bir helecanla yanınıza geliyorum. Her gelişimde taşlarınızı öpeyim, yanınıza uzanayım istiyorum. Olmuyor bir türlü. Taşlarınızı öpme hevesiyle geldiğim yollardan dönmek, sürünmek oluyor.   "Dünya sürgünlüğü, sürgünlerinin arasında olduğumuz için belalıdır. Bazen sürgün olduğumuzu unutur, sürgün olmaya kalkarız hevesle. Toprağa kök salma, yanımızdaki, y

DAĞINIK SAÇLI ADAM

Resim
Vefatının (26 Haziran 2003) 9. yılında Alâeddin Özdenören’e Veli ABA                                                                                                                                                                                                   Balıkesir’de bulunduğum yıllardı, canlıların bedenine yeniden su yürüdüğü bahar mevsiminde, bir cumartesi günüydü. Kent merkezindeki evimden, kaçarcasına çıktım. Yürüyerek kütüphaneye giderken, gayri ihtiyari ayaklarım beni, kentin kapkara beton duvarlarına inat, kışın soğuklarını yeni savuşturmuş çiçeklerini ve dallarını açmış asırlık ağaçları olan parka götürdü. Güneş ışıkları, parkı bir şemsiye gibi kaplamış ağaç dalları arasında kaçamak bir bakışı andırırcasına, çimlere bir buse gibi konan su damlacıkları ile buluşuyordu. Ve çılgınca o çimlerde yatıp yuvarlanmak isteğime zor engel olabildim. Yol bir hayli uzun olmasına uzun da,  dostlarımla buluşacak olmanın heyecanı ve arzusu yollarımı kısaltıyordu ya da bana öyle g